KUPALAR FENERBAHÇE’NİN

Alev ANAKÖK (Konuk Yazar)
01 Mayıs 2025
149

KUPALAR FENERBAHÇE’NİN

 

Eskiler, “Mart ayı Dert ayı” derlerdi. Voleybolda biz bunu bir ölçüde tersine çevirdik ve “güzellik” ayı haline getirdik. Neden mi? Avrupa’nın 2 kupasında 3 takımla son viraja girdik.

Gerçi yollarına devam etmesini beklediğimiz bazı ekiplerimiz, özellikle İtalyanlara diş geçiremedikleri için elendiler ama Vakıfbank ile Halkbank Şampiyonlar Ligi’nde 4’lü Finale yükseldiler. Ziraat Bankkart da CEV de kupanın kulpundan tuttu.

3 takımımızın da “banka” olmasının yanında, 2 erkek ekibimizin yola devam etmesi de ilginç.

Yıllardır kadınlarda İtalyalarla kürsüyü paylaşıyoruz. Yani Avrupa’nın zirvesinde biz ve İtalyanlar var. 

Ancak erkeklerde durum farklı. Çünkü kıtamızda söz sahibi ülke sayısı   

daha çok. Bu nedenle Halkbank’ın 4’lü Finale, Ziraat Bankkart’ın finale yükselmesini daha çok önemsiyorum.

Gelin takımlarımızın buralara nasıl geldiğine göz atalım.

Halkbank, Ankara’da ki ilk maçta PGE Projekt Warsjowa’yı, hem de setleri farklı alarak 3-1 (25-20, 22-25, 25-15, 25-18) yendi. Rövanşı ise 0-3 kaybettik.

Turu getirecek “Altın Set” i çok iyi oynayarak 15-12 kazanıp, 4’lü Finale yükselmeyi başardık.

Ziraat Bankkart’ın yolculuğu ilginç oldu. İtalya’da ki ilk müsabakaya çok iyi başladık. Özellikle son sayıları harika oynayarak 28-26, 29-27 ile 2-0 öne geçtik. Devamını getiremedik: 21-25, 23-25, 8-15. Böylece işi rövanşa bıraktık. 

Ankara da harika seyirci desteği. İyi oyun: 25-17, 25-23.

Finalin kapısını aralamanın getirdiği rahatlık olsa gerek: 17-25 ve 2-1.

4. Sette bir ara 7-9 geriye düşünce, eyvah! İlk karşılaşmanın tekrarı mı olacak? Diye heyecanlanmaya başlamıştık ki, Bedirhan’ın servisinden gelen 2 direk sayısıyla 10-9 yaptık. Ardından adeta “kim tutar bizi ?” Dedik ve 25-20. Final Ziraat Bankkart’a çok yakıştı.

 

Kadınlarda çeyrek finalde iki ekibimiz Fenerbahçe ile Vakıfbank kozlarını paylaştı.

Aradan çok zaman geçti. Büyük bir olasılıkla unuttunuz. Hatırlatmak için bazı notları paylaşmak istiyorum.  

Çok ilginç 2 maç yaşandı. İlk randevu da Vakıfbank evinde Fenerbahçe’ye 0-3 (21-25, 23-25, 27-29) kaybetti.

Özellikle son 2 sette, çok güzel ve heyecanı yüksek bir mücadele seyrettik.

Sarı- Lacivertlilerin kazanmasını beklediğimiz 2. müsabakadan bu kez 1-3 (25-19, 23-25, 20-25, 24-26) galip ayrılmayı başaran Vakıfbank oldu.

Yola devam edecek ekibin belirleneceği “Altın Set” i de 11-15  Sarı- Siyahlılar almayı başardı. 

Bu seviyede ki takımlar için hoş karşılamadığım sıçramalara ve set içinde oluşan sayı farklarına zaman zaman değinirim. Bu kez de böyle oldu. Hatta bazı setlerde fark 7- 8 hatta 9 sayıya kadar çıktı.  

Bu arada takımların skor yükünü üstlenen smaçörlerin, maçları bloksuz veya bir sayı ile bitirmelerini yadırgadığımı belirteyim. ,

Örneğin; 1. müsabakada Vargas, Ana Cristina, Fedorovtseva 1’er, 2. maç; Vargas, Fedorovtseva yine 1’er blok sayısıyla bitirdiler. Ana Cristina’nın ise sayısı yok.

Vakıfbank’ın en skoreri Markova (22 sayı), blokla sayı bulamadı.

“Servis karşılama, hücum, defans hep onlarda, yani tüm yük sırtlarında. Daha ne istiyorsun?” diyeceğinizi biliyorum. Tamam, haklısınız da; bu güzel özelliklerine blok sayılarını da ekleseler daha iyi olmaz mı?..

Çeyrek finalin diğer müsabakasında Eczacıbaşı, Milano’ya 2 maçta da 0-3 yenildi.

İtalya da bir set dışında farklı kaybetmişti (18-25, 23-25, 14-25).

Ama rövanş için yine de umudumuz vardı. İyi de oynadık. İlk set, Boskovic’e (9 sayı üretti) yardım eden arkadaşı çıkmayınca, buna birde bloktan sayı yokluğu eklenince 24-26 ile 0-1 geriye düştük.

2. setin sonuna 24-22 geldik. Servisi kullandık, defansın başarısıyla 3 kez de hücum şansı geldi ama topu öldüremedik: 24-24. Sonra Orro servisleriyle ayni Vakıfbank da Cansu’nun Fenerbahçe’ye yaptığını uyguladı. Servisi 1’ den, 1’e attı. 2 de pasör, orta oyuncu ve Boskovic’in sıkışıklığına, İtalyanların 2 bloğu da eklenince 24-26 oldu. Bu da tura vedayı getirdi. 3. Seti de 21-25 verdik.

Bir not: Blok sayıları; Eczacıbaşı 2, Milano 10.

Bu arada 2 devreli liglerimiz sonuçlandı. Şimdi gözler Play- Off’lara çevrildi. Yani voleybol dolu bir Nisan bizleri bekliyor.

Bu arada Sultanlar Ligi’nin yeni takımları İlbank ve Göztepe, Efeler’in ise Gebze Belediye ile İstanbul Belediye oldular.

Öte yandan AXA Sigorta Erkekler Kupa Voley Finali’nde Halkbank’ı 3-1 (25-17, 20-25, 25-23, 25-19) ile mağlup eden Fenerbahçe şampiyon oldu.

Kadınlarda ilk gün Fenerbahçe, ilk iki sette zorlansa da, THY’i 3-0 (26-24, 25-23, 25-13), Eczacıbaşı- Vakıfbank’ı 3-2 (25-18, 25-27, 25-22, 18-25, 15-10)  ile geçti.

 Akılda kalan ne? İlk maçta Sarı- Lacivertli takımın en etkili smaçörü  Vargas’ın karşılaşmayı 5 sayı ile tamamlaması. Turuncu- Beyazlıların Vakıfbank karşısında bloklarda 17-9 üstünlüğü, ayrıca yukarıda ki satırlarda değindiğim gibi köşe oyuncularının blok sayılarının azlığı.  

Finalde; Fenerbahçe- Eczacıbaşı’nı 3-0 (26-24, 25-22, 28-26) yenerek kupanın sahibi oldu. Güzel ve çekişmeli mücadele de özellikle köşe oyuncularının set sonlarını daha iyi oynadığı Sarı- Lacivertliler (1. Set: 21-23, 26-24 bitti. 2. Set: 21-22, 25-22, 3. Set: 25-26, 28-26 sonuçlandı. Bir ara Eczacıbaşı 13-18 öndeydi) mutlu sona ulaştı.

Böylece Fenerbahçe hem erkeklerde, hem de kadınlarda kupayı müzesine taşımayı başardı.

Bu arada Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi seçimi yapıldı. 6 sandıkta 338 üye oy kullandı. Ahmet Gülüm 185 oy ile eski başkan Uğur Erdener’i geride bırakarak TMOK’nin 27. başkanı oldu.

Ahmet Gülüm’ü camiamız çok iyi tanıyor. Oyuncu olarak 22 yıllık voleybol kariyeri var. 8 yıl kaptanlığını yaptığı Galatasaray da 11 yıl forma giydi. (Şampiyonluğa uzandığı dönemde takımın antrenörlüğünü rahmetli Enver Göçener yaparken, ben de yardımcısı idim. O yıllardı takımların  başında bir yönetici, iki antrenör ve bir masör olurdu. Şimdiki gibi 12-15 kişiden oluşan teknik kadroyu hayal bile edemezdik).

158 kez milli formayı giyen Ahmet Gülüm, Türkiye Voleybol Federasyonu  ve Voleybol Vakfı Başkanlığı yaptı.

Plaj Voleybolunun ülkemize getirilmesine Dünya Baltacıoğlu, Metin Görgün ve Kenan Bengü ile birlikte öncülük yaptı.

Yeni görevinde başarılar diliyorum.  


Not: Yazarın Manşet Voleybolun Sesi dergisi Nisan 227. sayıdaki yazısıdır. 


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account