Fenerbahçe Işıl Işıl

Merhaba,

Erkekler ve Bayanlar Liginde normal sezon geride kaldı ve play-off’a kalan takımlarda belli oldu. Yeni bir site olduğu için kısaca Bayan/ Kadın konusuna değinip tekrar aklımdakilere döneceğim. Ligin resmi adı Bayanlar Voleybol Birinci Ligi. Yani yazılarımızda Bayan sıfatını kullanmamız çok doğal. Kadına kadın demekten asla çekinmedim. Doğrusuda bu bence. Ancak Bayan da bana göre kadına yakıştırılan son derece kibar bir söz ve popüler kanının aksine çağ dışı olduğuna inanmıyorum.

 Neyse;

Bizim kızlarda bir sürpriz yok. İlk dört belli. Esas bomba erkeklerde. Fenerbahçe ve İBB  büyük bir başarıya imza atarak Halkbank ve Arkas ile dörtlü finallerde mücadele etme hakkı elde etti.

 Arslan Ekşi’nin katılımı ile İBB’nin de orada olması pek şaşılacak bir durum değil. İyi kadro. Tecrübeli kadro…  Kiralık olarak verdikleri pasör gençlerde Dünya Şampiyonalarında iki kez en iyi ödülü almış bir isim.

Son ana kadar Halkbank haricinde kimsenin yeri garanti değildi. Ziraat Bankası böyle bir kadro ve yatırım ile yarışta dışı kaldı. İnegöl ilk yarı fırtına gibi esti. Ama ikinci sırada Fenerbahçe vardı. Peki bu niye büyük başarı?

 Evet Fenerbahçe’nin son 5-6 yılda bir çok başarısı var. Challenge kupası kazandılar Ligde Şampiyon oldular vs. vs.

Peki geçen yıl ne oldu ve bu sezona nasıl başladılar?

Geçen yıl çok iyi bir kadro ile ilk dörde giremediler. Giden yıldızlar İtalya Liginde Şampiyonluk kovalayan takımlarda oynuyor. 

Fenerbahçe bütçeyi geçmişe oranla çok aşağıya çekti ve “daha genç bir takım ile yola devam edeceğiz” dedi.

Hatta gelecek vaad ettiğine inanılan bazı gençler bile yollandı. Alen Pajenk harici bilinmeyen yabancılar geldi. Selçuk, Mehmet gibi isimler  ağabeylik yapmak üzere kadroya dahil oldu.

 Bizim salondan yayın yapmamıza izin vermedikleri için ben kendimce bir karar aldım ve hiç gitmedim Ataşehir’e…  Ancak daha küçük bir salonda kendi seyircileri önünde oynamak onlara yaradı. Takımı kuranların en doğru hamlesi ise seçtikleri oyuncuların karakter yapıları oldu. Deseler ki Adnan git efendi bir takım tüm ligi bu kadar iyi tanımama rağmen daha iyisini yapamazdım. Sabit, Selçuk Mehmet,  Metin Toy...son yılların en sempatik topluluğu. İşte bu iyi niyet bu uyum Fenerbahçe’yi beklenenden çok yukarı taşıdı.

Antrenörü unutmayalım.

Veljko Basic milli takım döneminden tanıdığım diyaloğa çok açık inanılmaz pozitif bir adam. Kadrosunda ki bir çok isim gibi oda çok eleştirildi. Ama adam başarılı. Niye başarılı biliyormusunuz? Sadece elde etttiği sonuç değil nasıl elde ettiğide çok önemli. Adam başarılı çünkü ilk yarının sonuna kadar yanında kimse yoktu. Servise birini sokacak... tabelayı bulup oyuncu çağırana kadar pozisyon geçiyordu.

 Bu yazıyı neden yazma ihtiyacı duydum?

Çünkü babama sezon boyunca takıldım.

Gözlemlediğim eksikler ve sıkıntılar üzerinden biraz fazla yüklendim.

Açıkçası başarılarını anlık kısa çıkışlar olarak yorumladım ve buraya gelebileceklerine pek inanmadım. Bu yüzden kendisini ve tüm erkek takımını buradan tebrik etmek istedim.  

Hep kötüyü görecek değiliz. Tebrikler Baba Paşaoğlu  

 İkinci neden ise Metin Toy oldu.

Metin ile diyaloğum oldukça sınırlı. Tek bildiğim Ivan gibi bir ismi bu yıl aratmadı. Sürekli oynadığı bir sezonda en skorerler listesinde yukarılarda olması milli takım açısından sevindirici. 

Bu yıl çok beğendiğim yerli oyuncular var ve listenin başında Metin Toy var. Ama forma garanti değil. Serhat Çoşkun MMP formasıyla Ligin en skoreri. Zanini’nin keyfi yerindedir diye düşünüyorum.

Lig etabının diğer yıldızları mı?

Sırasıyla Gökhan Gökgöz, Halil, Burutay ve Burak bana göre çok ama çok iyi durumdalar.

  Geri kalanı milli takım teknik heyetine düşüyor.

 Play-offlar bitsin yine bir değerlendirme yazısı yazacağım. Şimdilik hoşçakalın

---