Hızlandırılmış Play- Off’ların ardından 2022-2023 sezonu
sona erdi. Sultanlar da Fenerbahçe Opet,
Efeler de Ziraat Bankkart ipi göğüsleyen takımlar oldular.
Geçen ay dergimizde ASxa Sigorta Efeler Ligi Metin Görgün
Sezonu’nda yarı finallere değinmiştim. Bu sayıya nefesleri kesen 5 maçlık
Halkbank- Ziraat Bankkart final ve Sultanların yarı final ile final
serilerinden akıllarda kalan bölümlerini kısa notlarla paylaşmaya çalışacağım.
Önceliği tabi ki her zaman olduğu gibi kadınlara vermemiz
gerekiyor.
Yarı finalin ilk maçlarında Eczacıbaşı Dynavit- THY’yi
geçerken özelikle ilk karşılaşmada çok zorlandı. İlk iki seti 25-27, 22-25
kaybettikten sonra kendine geldi ve (25-15, 25-16, 15-6) mücadeleden 3-2 galip
çıkmayı başardı.
Bu karşılaşmada ilgi çeken bazı detaylar şöyle: Turuncu-
Beyazlılar 1. Sette 19-16 öndeyken kaybettiler (25-27).
2. Sette THY hep öndeydi. Hatta 11-19 gibi 8 sayılık bir
fark yakalamayı da başardı (22-25).
Serinin 2. maçı ise 3-1 (25-22, 25-21, 21-25, 25-20) Eczacıbaşı lehine
kapandı.
Bu iki maçın sonunda
bir çoğumuz “rakibi önemsemedi” diye düşünsek de, oluşan genel kanı “bu oyunun
finalde yetmeyeceği” yönündeydi.
Bu arada ben iki noktaya
takıldım. İlki; En iyi hücum yapan, daha önceleri etkili smaç servisleriyle
takımına sayılar kazandıran Boskovic, neden smaç servis atmadı da Voronkova
attı. Hadi sıçrama ayağında bir sorun var diyelim, o zaman arka bölgeden nasıl
hücum yaptı?
İkincisi ise; Boskovic gibi takımın en çok sayı üreten
smaçörü ön pozisyonda neden diğer köşeden yapılan ataklarda plaseye gitti. Eski
bir antrenör olarak bunu bir türlü çözemedim. Çünkü orada topla buluşsa hücum
yapması imkansız. Buluşmadığı zaman bu kez kısa sürede yerine dönmesinde zorluk
yaşıyor. Bu yüzden fileden fazla açılamadığı içinde ataklarda topa fazla
yüklenemiyor.
Bu sadece Turuncu- Beyazlılar için geçerli değil. Fenerbahçe
Opet’te Vargas, Vakıfbank’ta Egonu da,
hatta 4 numara oyuncuları da bu şekilde oynuyorlar. Çabuk ayaklı Gabi, biraz da
Vargas yerine hızlı dönmekte sorun
yaşamıyor, ancak diğer oyuncuların yavaşlığı sıkıntı yaratıyor. Böyle olunca da
tüm yük, iyi pas atılırsa 3 metre dışından atak yapan oyuncuların sırtına
yükleniyor. Hele bir de pasörler plase atılan topla buluşurlarsa iş o zaman
daha da karışıyor.
Bir başka konu; genelde “paralel hücum zor yapılır” diye,
blok yerleşimi çapraz ağırlıklı kuruluyor. Paralel atakta top 5 metre civarında
bekleyen oyuncuya çabuk ve çok sert geliyor. Bu nedenle topla buluşulsa bile
oyunda kalma şansı az oluyor. Halbuki, paralel kapatılsa, rakibin çapraza
yönelmesi sağlanmış olsa, mesafe uzadığı için orada ki oyuncunun hamlesi daha kolay olmaz mı?
“Sen eski kafalısın, yeni sistem artık böyle” diyeceğinizi
biliyorum. Onun için işi fazla uzatmadan biz yine maçlara dönelim.
Fenerbahçe- Vakıfbank serisinin ilk maçını Sarı-
Lacivertliler 3-1 (21-25, 25-13, 25-19, 25-16) kazandılar.
Zaman zaman güzel ralliler izledik. Sonuçta daha etkili
servis atan, daha iyi hücum yapan Sarı- Lacivertliler 1-0 öne geçtiler.
İlgimi çekenlere gelince; bu seviyede ki iki takımın
mücadelesinde ikinci setin 25-13, 4. setin 25-16 gibi farklı bitmesi.
2. karşılaşmayı bu kez Vakıfbank 3-0 (25-23, 25-17, 25-21)
aldı. Böylece final bileti Şampiyonlar Ligi Yarı Finali’nde olduğu gibi “Altın
Set” e kaldı. Avrupa yolculuğunda Sarı- Siyahlılar kazanmıştı. Bu kez yüzü
gülen taraf 11-15 ile Fenerbahçe oldu.
Notlara gelince; İlk set çok ilginçti. Vakıfbank çok iyi
başladı: 9-1, 18-10. Sarı- Lacivertliler bırakmadılar 23-23 de eşitliği
yakaladılar. Fedorovtseva servisi kaçırdı: 24-23. Gabi’nin kısa taktik servisi
zor çıktı ama içeri kaçtı, Zehra blokla bitirdi: 25-23.
3 sette orta oyunculara atılan paslara dikkatinizi çekeyim!
Vakıfbank da Kübra “0” pas, yazıyla “sıfır”. Zehra’ya 4.
Fenerbahçe de: Eda 9, Aslı 5.
Sonra şaşırtıcı bir “Altın Set” yaşadık. Ev sahibi 4-1
başladı. Antrenör Terzic, servis
karşılamada sıkıntı yaşayan Fedorovtseva’yı Meliha ile değiştirdi. 4-2 de yani
sayıyı kazanınca servise Cansu’yu aldı. Onun etkili servisleri, Egonu’dan 2
hücum ikisi de dışarda: 4-4. Vakıfbank
öldüremedi. Dönen topa Vargas atak yaptı, bloktan sekti, ancak Gabi
fileye değdi: 4-5. Egonu hücum, ölmedi, Vargas cevap verdi: 4-6. Gabi topu
avuta vurdu: 4-7. Egonu’nun atağı dışarda: 4-8 (bir pozisyonda toplam 5 direk
hata!). Sonunda Cansu servisi kaçırdı, böylece 7 sayılık seri bitti. Seti 11-15
kazanan Fenerbahçe finale yükseldi.
Final karşılaşmalarında Fenerbahçe Opet , Eczacıbaşı
Dynavit’e üç maçta da üstünlük
sağlayarak mutlu sona ulaştı.
İki günde bir maç
oynamanın yorgunluğunun yarattığı konsantrasyon eksikliği olsa gerek
beklenildiği gibi kaliteli ve uzayan bir final yaşayamadık.
Hatırlatmak için sonuçları da vereyim:
1. Maç: 3-1 (20-25, 25-14, 25-21, 25-17). İkinci ve üçüncü
setlere dikkatinizi çekerim. Bloklar: 13-9 (Aslı’nın 7 bloğu var). Orta
oyuncuların pas trafiği fena değil: Aslı 5, Eda 10. Turuncu- Beyazlılarda Jack
11, Yasemin 5, sonradan oyuna giren Beyza 5. Yani toplamda; 15-21.
2. Maç: Eczacıbaşı- Fenerbahçe: 2-3 (18-25, 25-23, 16-25,
25-17, 10-15).
Sarı- Lacivertliler maçı kazanmanın etkili servisten
geçtiğini iyi bildikleri için çok yüklendiler. Bu 21 servis kaçırmalarına yol
açsa da 15 de direk sayı buldular. Turuncu- Beyazlılar ise 7 hataya karşın 4
sayı alabildiler.
Bloklarda 6-12 Fenerbahçe üstünlüğü vardı. Eczacıbaşı ilk
blok sayısını 2. sette 8-8 de aldı.
Boskovic- Vargas düellesundan galip çıkan Vargas oldu
(27-37).
3. Maç: Eczacıbaşı- Fenerbahçe: 2-3 (26-28, 25-21, 21-25,
26-24, 8-15).
Son set dışında çok güzel ve kalitesi yüksek bir mücadele
izledik.
Bu karşılaşmanın bence en ilginç yönü bloklardı. Turuncu-
Beyazlılar’ın birinci ve beşinci setlerde 1’er, toplamda ise 12 blok sayısı
vardı.
Sarı- Lacivertliler; birinci sette 8, ikinci sette 1,
toplamda ise 22 sayıya ulaştı ki, bu gerçekten çok yüksek rakam.
Bu sonuçla sezona
Şampiyonlar Kupası ile başlayan Fenerbahçe, Lig’i de ilk sırada bitirdi.
Bu arada THY’e her 2 müsabaka da 3-1’lik üstünlük sağlayan
Vakıfbank lig üçüncüsü oldu.
AXA Sigorta Efeler Ligi Metin Görgün Sezonu’na gelince; 5
maçlık Halkbank- Ziraat Bankkart final serisi sonunda Kırmızı- Beyazlılar
şampiyonluğa uzanmayı başardılar.
Bazı setler beni şaşırtacak kadar farklı bitse de, kaliteli
ve çekişmeli anların çok daha fazla olduğunu vurgulamalıyım.
Hatırlamanız için karşılaşmaları ve setleri yazayım:
1. Maç: Halkbank- Ziraat Bankkart: 3-1 (25-15, 25-16, 23-25,
26-24).
İlk 2 set farklı bittikten sonra heyecan ve kalite çok
yüksekti.
2. Maç: Ziraat Bankkart- Halkbank: 3-0. 26-24, 30-28,
25-20).
3-0 bitmesine karşın her yönüyle adeta voleybola doyduk.
3. Maç: Halkbank- Ziraat Bankkart: 1-3 (14-25, 23-25, 25-22,
16-25).
4. Maç: Ziraat Bankkart- Halkbank: 1-3 (23-25, 20-25, 25-19,
16-25).
5. Maç: Halkbank- Ziraat Bankkart: 1-3 (22-25, 25-20, 20-25,
22-25).
Son not: Ligi adeta forse eden Halkbank’ın zirveye
ulaşacağını düşünüyordum ama yanılmışım. Bence sonucun değişmesinin en önemli
faktörü pasör Arslan Ekşi oldu. Zaman zaman sinirlenip, hırçınlaşsa da Çok çok
iyi bir performans gösterdi. Bunun ödülünü de, final serilerinin en iyi pasörü
ve en değerli oyuncusu seçilmesiyle aldı.
Öte yandan Arkas’ı 3-1 ve 3-0’lık sonuçlarla geçen
Fenerbahçe, ligi 3. sırada tamamladı.
Geçen sayıda; “Yıllardır hayalini kurduğumuz Avrupa
Şampiyonlar Ligi Finali’nde 2 Türk takımının buluşması gerçekleşti ve
Eczacıbaşı ile Vakıfbank ‘Süper Final’ de kozlarını paylaşacaklar. O güzel günü
yani 20 Mayıs’ı iple çekiyorum.” diye yazmıştım.
Bu dev buluşmadan 3-1 (27-25, 25-17, 23-25, 25-17) galip
ayrılan Vakıfbank 6. Kez Avrupa’nın en büyüğü olmayı başardı. Karşılaşmayı
izleyemediğim için yorum yapamıyorum. Ancak bir kaç istatistiki bilgi vereyim.
En değerli oyuncu seçilen Egonu (% 65 hücumla 40 sayı), Boskovic’e
(% 37 ile 16 sayı) fark attı. Bloklar: 14-9. Servisten sayılar: 6-1.