MİSAFİRLERİM BURSA’DAN
Geleneksel nostaljik yemeğe bu kez misafirlerim BURSA’dan
geldiler..
Murat Över.. Murat Mestan.. Yaşar Yılmaz..
Bir de plaket yaptırmışlar ,beni mahcup ettiler..
Ben zaten 2 anjiyodan sonra duygusal ve terbiyeli biri
oldum..
Eski hatırlarımızı konuştuk..
Bazılarını sitemle andık..
Bazılarını sevgiyle andık..
30 ile 45 sene evvel olanları sanki geçen hafta olmuş gibi
konuştuk..
Nostaljinin esas ANLAMI BUDUR:
Zaman dostluğu silmez...
Kaldığı yerden devam edersin...
Hele sporsa daha da kolay...
Gelenler efendi olunca ben de terbiyeli maskemi taktım öyle
konuştum...
Arada bir maske düşse de..
Murat Över’in ın beni zorla üç arkadaşıyla beni lüx genel
eve götürmesini anlatması hiç hoş değildi !!
Ben onun Bülent Ersoy’la anısını anlatmadım..
Çünkü ayıp..
Bana yakışmaz..
Yaşar hakemlikte benle yaşadığı olayları anlattı..
O zaman ben ben değildim ki?
BEKİR COŞKUN ANISINA
Atatürkü sevdi..
O’nu sevmeyeni sevmem dedi..
Tabiatı sevdi.. Hayvanı sevdi..
Yazıların efendisi öldü..
Hep iyiler gidiyor..
Biri yazmış .
Bir kişi öldü her evde cenaze var..
Doğruları söyleyerek gitti..
Halbuki yanlışları söyleyenler burada..
Hürriyet küçücük yazmış kenarda..
Olsun bizim için çok BÜYÜKTÜ..
İnsanlara sevgiyle doğruları söylerdi...
Hani derler ya merak etmeyin yeri dolar..
Zor be..
Eski toprakların “deli cesareti” yenilerde yok..
Herkes GÜNCEL yazıyor...
Kalıcı.
Düzeltici..
Yol gösterici..
Cesur yazanlar azalıyor..
Yalakalar çoğalıyor..
Devir güçlüyü yazıyor..
Haklıyı görmüyor..
Her yazara gözlük dağıtma zamanı..
Ama pembe gözlüklerini kolay değiştirmezler..
Luks hayatı terk etmek karakter ister..
O da herkeste yok..
Güle güle üstat..
Seni anlayan anladı !!