Muhalif Gazetecilik Zordur

Ş.Bülent MERİÇ
01 Aralık 2017
1784

Muhalif Gazetecilik Zordur

 

Eylül ayında voleybol antrenörü arkadaşım Hasan EPİRDEN’i kaybettik. Bir zamanlar çok ünlü sanatçıların ve şarkıcıların (Barış MANÇO, İlhan İREM, Ajda PEKKAN…) menajerliğini yapan Hasan voleybol antrenörü olmak için bu işi bıraktı ve spora yöneldi.

Çok yönlü bir kişiliği vardı. Nerede bir faaliyet olsa onu orada görürdünüz.

Sonraları beach voleybolda tek başına “don kişot” gibi organizasyonlar yapardı.  Federasyon ile devamlı kavga halinde idi.

Spor yazarlığına yöneldi ama maalesef kalemi çok sivri idi.

Çok dost ve çok düşman edindi.

Ben nasıl antrenörlüğümde çok küfür ediyorsam o da yazılarında çok sertti, kimseden korkmuyordu ve her şeyi tenkit ederdi.

Cengiz TOKGÖZ ile beraber muhalefet oldu.

Türkiye’de yaşadığını unuttu, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar sözü ise hala geçerli idi.

 Benim ona tenkitim üslubunun çok sert ve acımasız olduğu ile ilgiliydi.

O bana hak verdi ama kırıcı tenkitlerine devam etti.

Voleybol konusunda Türkiye’nin Yılmaz ÖZDİL’i olmaya çalıştı.

Yazarlık zor bir meslek.

Hapislerde yatan 175 gazetecide vazifesini yaptığı için içeri alındılar.

Türkiye’de insanların eleştiriye tahammülleri yok.

Hep iyi şeyler yazacaksın, pembe gözlükler ile bakacaksın.

Eğitim seviyesi ilerledikçe insanlar eleştirilere hoşgörü ile bakarlar hatta eleştirilerden istifade ederler. Bu anlayış 50 yıl sonra Türkiye’ye gelebilirdi ama şu anda tersine gidiyoruz.

                Hasan Etiler çocuğuydu, Saint-Michel talebesi idi, çok yönlü bir yazardı, sanat yönü fazla, genel kültürü fazlaydı.

Bence Türkiye’de yazmaması lazımdı.

Şu anda voleybol camiası rahatladı çünkü muhalefet bitti…

Öteki muhalefet Cengiz ise kitap yazmak ile, renkli şeyler giyinmek ile meşgul.

Bu dergi çıktığında voleybol antrenör derneğinin lokali restore edilip açılmış olacak.

Eski ve yeni bütün antrenörlerin derneğe sahip çıkacağını tahmin ediyorum.

Voleybolda sosyal dayanışmanın az olduğunu biliyorum ve üzülerek görüyorum.

Eski antrenör olarak benim amacım antrenörleri birleştirmek ve derneği yaşatmak.

Dernek güçlü olursa ileride antrenörlerin bazı problemlerini belki çözer. Biz bir derneğe sahip çıkmaz isek ileride belki İtalyan antrenörler derneği kurtarabilirler. Hoş derneğe de pek ihtiyaçları yok zaten.

                Ayşe AKDEMİR ve Osman DEHRİOĞLU’nun ( Camiada adı Ayı Osman olarak bilinir) oğulları Can,  Japonya’ya antrenör olarak gitmesi bizim için çok sevindirici bir olay.

Basında böyle iyi şeyler pek duyulmuyor.

                Samanyolu antrenörü Feyyaz’ında ölümünü üzülerek öğrendik, ona da Allah’tan rahmet diliyoruz.

İlk faaliyetimiz 27 Kasım Pazartesi Sedat MURATLI hoca ve Nejat SANCAK ile bir seminer olacak.

Bu arada lokalin restorasyon işinde bana en çok yardımı dokunan eski voleybolcu İdil ULUSOY ve Ayşegül KOÇOĞLU’na teşekkür ederim.

Lokal açılışında alkol olmaması bana göre katılımcının az olacağını gösteriyor.

Enver GÖÇENER ‘Ben zaten gelmiyorum’ dedi, diğerlerini bilemem.


NOT: Manşet Voleybolun Sesi Dergisi Kasım 138. sayısından alınmıştır.

  


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account