TÜRK SPORUNDA BİLİM SORUNU

Muhammed Ali’nin hayatını anlatan Kelebeğin Ruhu kitabını okurken bir cümle zihnime çivi gibi çakıldı:

• Ben rakiplerimi bilimle yendim...

Rakiplerinin zayıf yönlerini analiz eden, kuvvetli yönlerine çareler üreten, kendi zayıf yönlerini takviye edip güçlü yönlerini öne çıkaran bir çalışma...

• Hangi rakibi kaçıncı rauntta yenebileceğimi bu analizlerle ortaya koyuyordum ve buna göre hazırlık yapıyordum. Dövüştüğüm bir çok boksörün yumrukları benden çok güçlüydü. Onlara daha çok yumruk atmak yerine onların yumruklarından nasıl kaçacağıma çalışıyordum... Her şeyi analiz edip oyun planımı bunun üzerine kuruyordum... diyor.

Yıl 1970 ler...

Şimdi 2016 dayız..

Biz ne mi yapıyoruz?

Bir dönem milli takım antrenörüne soruyorum:

• Hocam sporcumuzun ve rakiplerinin teknik analizlerini ve istatistiklerini tutuyor muyuz?

Cevap başka bir dünyadan geliyor:

• Hocam boksta istatistik mi olur? Boks iman işi!!! Yürek işi!!!

• Peki hocam bizim çocuklarımız elhamdülillah Müslüman. İmanlı gençler... Bu Küba’lılar hangi dinden ki bizimkilere bir araba dayak atıyor.

• ...

Tüm spor branşlarında temel sorunumuz budur.

Bilime sırtımızı dönmüşüz...

İstatistik yok...

Analiz yok...

Arşiv yok...

Bilimsel çalışmanın önemi yok...

Bilim adamının önemi yok...

Bilginin önemi yok...

X federasyonundan arıyorlar:

• Hocam eğitimimiz var eğitici olarak katılır mısınız?

• Eğitim programınızı yollayın da konulara bir bakayım benim uzmanlık alanım mı diyorum.

Cevap şamar gibi:

• Hocam program yapmadık. Anlatın bir şeyler işte...

Dostlar alışverişte görsün misali eğitim seminerleri, kurslar...

 

Yıllardır anlatıyoruz...

Var mı anlayan?

Ferhat gitsin filan gelsin ile bir yere varılamaz...

İlk anlamamız gereken budur.

---