YAŞASIN LİGLER 16 TAKIMLI
Dergimizin son sayılarında konumuz tüm Dünya’yı etkisi
altına alan Corona virüs idi. Mart ayından bu yana bizimde başımıza bela olan
bu Kovid 19 nihayet etkisini azalttı ve normale dönüş de hızlandı.
Kulüplerlerin (biri dışında) desteğini alan federasyonumuzun
liglerimizi “tescil” etmesiyle de takımlarımız kadrolarını yenileme atağına
geçtiler. Bu konuyu daha sonraya bırakarak biraz geriye, yani liglerin tescil
edildiği günlere dönmek istiyorum.
Ben, bu karar verilmeden önce liglerimizde kalan bölümlerin
önümüzde ki sezon öncesinde yani Eylül ayının başında oynanmasından yana
olduğumu sizlerle paylaşmıştım.
Netice de insan sağlığını her şeyin üstünde tutma
düşüncesinde olan herkes gibi bende federasyonumuzun kararını tabi ki
destekledim.
Aslında liglerin bitirilmesinin beni sevindiren bir başka
tarafı var. Yazılarımı okuyanlar bilirler yıllardır ligimizin 16 takımla
oynanması yönünde görüş bildirdim. Gerekçe olarak da; takım sayısının
artmasının voleybolumuzun Anadolu’ya daha çok yayılmasına yol açacağına,
böylece “voleybol ateşinin” genişleyeceğine vurgu yaptım. Örnek olarak da
Anadolu ekiplerinin maçlarının hep dolu salonlarda oynandığını, bunun da hedefe
giden yolun güzel adımları olduğunu belirttim.
Bu düşünceme hep karşı çıkıldı. 16 takımlı ligin FİVB ile
CEV’in yoğun programları nedeniyle Mayıs ayının başlarında bitirilemeyeceği,
ayrıca Avrupa Kupaları’nda mücadele eden ekiplerin, bu yoğun müsabaka
trafiğinden etkilenecekleri için 16 takımlı lige karşı oldukları anlatıldı.
Voleybolu Anadolu’ya yaymanın başka bir formulü üzerinde
çalışıldığını, 1. Liglerin çok güçlendirilmesi için adımlar atılacağı söylendi.
Ama o adımlar çeşitli nedenlerle bir türlü gelmedi.
Bunun üzerine liglerin 16 takımla da sıkıştırılamadan
oynanabileceğini ileri sürüp, değişik sistemlere değindim. Ancak bunlar
taraftar bulmadı.
Sonunda ortaya işte bu baş belası virüs çıktı ve ligler
tescil edildi. Böylece küme düşme kaldırıldı. Benim yıllardır önerdiğim 16
takımlı ligde ister istemez gerçekleşti.
Bu kötü günlere çok üzülüyorum. Ama bir taraftan da içim
kıpır kıpır. Çünkü 16 takımlı lig hayalim 1 sezon da olsa gerçekleşti (bir
sezon diyorum çünkü büyük bir olasılıkla önümüzde ki dönemde 4 ekip
düşürülerek, yine 12 takıma dönülecek).
Sultanlar Ligi’ni bir yana bırakalım. Burası genelde Aydın,
Bursa Nilüfer Belediye, Kale 1957
(Çanakkale- Çan ilçesi), Kuzey Boru (Aksaray) dışında İstanbul- Ankara ligi gibi.
Ama erkeklerde İstanbul- Ankara ekipleri dışında tam 10 ekip ligde yer alacak.
Hadi; Bursa BLD, İnegöl BLD, Ligin yeni takımı TFL Altekma (İzmir) ile Arkas’ı
da dışarda tutarsak yine de 6 Anadolu ekibi ligimize renk katacak. Kötü mü
oldu?..
İlk kez 19.05.1915 de dergimizde dile getirdiğim ve daha
sonra 28 Haziran 1917 de tekrar yazdığım 16 takımlı lig ile ilgili önerilerimi
yeri gelmişken, çok uzun olacak ama bir defa daha sizlerle paylaşmak istedim.
“Ben genelde iki devreli ligden yanayım. Onun için ilk
önerim: 16 takım iki devreli ligde kozlarını paylaşsın. Bir sezona yansıyan 30
maçın sonucunda alınan puanlar şampiyonu da, sıralamayı da, düşenleri de
belirlesin.
Bu sisteme yukarıdakilere dokunmadan biraz ilaveler
yapabiliriz. Örneğin, son iki ekibi direk düşürür, 13 ve 14. olanlarla ikinci
ligde final grubunda mücadele eden ve üçüncü ve dördüncü olan takımlarla
Play-Out oynatabiliriz. Böylece alt sıradakilerin dışında kalanlar 30 müsabaka
ile sezonu tamamlarlar. Ulusal takımların oyuncuları genelde üst sıraları
paylaşan ekiplerden seçildiği için Play- Out'un boyunun uzaması bir sorun
yaratmaz.
Bir soru: 12 takımlı lig ve Play- Off' lu sistemde kaç maç
yapılıyor?
İki devreli lig de her kulüp 22 maç oynuyor. En hızlı
şekilde bittiğini düşünürsek, Play- Off Çeyrek Finali 2 + Yarı Final 2 + Final
3= 29 müsabaka. Hadi finalin 4 karşılaşmada sonuçlandığını var sayalım. Ne
oldu? 30 maç. Görüldüğü gibi zaman ve müsabaka sayısında bir fark yok.
Bunu “Uzun” buluyorsanız ve mutlaka Play- Off diyorsanız,
kısaltalım.
16 takımı bir önceki sezonun sıralaması göz önüne alınarak
“serpanten sistemi”ne göre dağıtıp 8'erli iki gruba bölelim (bu şekilde daha
önce liglerimiz oynanmıştı).
8 ekip iki devreli lig oynasın. 14 maç eder. Sonra zamana
göre sistemi istediğimiz gibi genişletebiliriz.
1- Grupların ilk ikileri ayrılır. Bu 4 takım 4 etaplı final
grubu maçları oynarlar.
Açalım: 1 hafta arayla 4 şehirde 3'er maç oynarlar:
14+3+3+3+3= 26 müsabaka. Bugünün en kısasından 3 eksik.
Şehir seçimleri: Her takımın evinde de oynanır. Yani 1
İstanbul, 1 İzmir, 2 Ankara ekibi varsa. Başkent de iki kez yapılır. 2
İstanbul, 1 Ankara, 1 İzmir varsa, İstanbul da iki kez yapılır.
Bir değişiklik daha yapabiliriz. Ayni şehirden 2 ekip varsa,
2 kez bu il de oynatmak yerine, ilk etap Anadolu'nun voleybolu seven bir
yerinde başlayabilir. Şehirlerin sırası ise, iki devreli liglerde en az puan
alanın evinde başlamak, en çok puana ulaşanın şehrinde bitirmek esasına göre
organize edilir.
3-4' ler de, yukarıda ki gibi kozlarını paylaşırlar. İlk
sırayı alan Challenge Kupası'na, ikinci olanda Balkan Kupası'na gider.
14+3+3+3+3= 26.
Son iki sırayı alanlar bugünkü gibi iki devreli baraj
oynarlar. 14+3+3= 20.
Ya da grupların son sıradaki ekipleri düşer, 7. ler, 2.
Ligin final grubunda 3-4 olanlarla Play- Out mücadelesi yaparlar.
Bu sistemin bir başka önemi de; ulusal takım oyuncularının
üst üste maç oynama alışkanlığını kazanmaları. Çünkü bilindiği gibi hemen hemen
her organizasyon hep 4'er takımlı 3'er maç sistemiyle oynanıyor. Play- Off
yüzünden bunun sıkıntısını yaşıyoruz.
Devam edelim. İlle de Play- Off olsun diye ısrar edenler
için 3 değişik önerim var.
A- Grupların ilk 4'leri çapraz sistemle Play-Off oynar.
14 maçın üstüne en uzun şekliyle ilave yapalım: 14+ Çeyrek
Final 3+ Yarı Final 3+ Final 5= 25 müsabaka. 12 takımlı ligin Play- Off’unun en
kısası bile 4 karşılaşma fazla oluyor.
Alttakileri de ele alırsak; 5-6’lar klasman, gruplarında son
iki sırayı alanlar bugünkü gibi “baraj” ile son şanslarını kullanırlar.
B- İlk 2' ler yani 4 takım ile 3-4' ler ayrılırlar. Kendi
aralarında Play- Off oynarlar. 3 kazanılmış maç üzerinden yapalım. En uzun
şekliyle: 14+5+5= 24 müsabaka. Bu günün en kısasından 5 karşılaşma daha az.
C- Grupların ilk ikileri çapraz sistemle 5' er maç üzerinden
ve en uzun şekliyle Play-Off Yarı Final ve Finali oynar (5+5= 10). Toplamda
14+5+5= 24 müsabaka.
3-4-5-6' lar çapraz eşleşerek Play-Off oynar: 3+3+5=11 maç.
14 karşılaşma da gruplarda toplam 25 müsabaka.”
Benim önerilerim böyle. Bakalım federasyonumuz gelecek
sezonu nasıl oynatacak?
Merakla bekliyorum...
NOT: MANŞET VOLEYBOLUN SESİ Dergisinin 169-170. sayısından alınmıştır.